bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 65,110.44 2.60%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,207.36 1.01%
bnb
BNB (BNB) $ 601.62 0.60%
solana
Solana (SOL) $ 154.12 2.97%
xrp
XRP (XRP) $ 0.529079 3.60%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.481718 5.88%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.155406 3.94%

Libra – Yine, Yeni, Yeniden…

libra

Kendi kripto parasını çıkaracağını duyurduğu Haziran 2019’dan beri dünya gündemini uzun bir süre meşgul eden, Facebook’un liderlik ettiği Libra konsorsiyumu, son dönemde piyasaya sürdüğü yeni versiyon whitepaper’i ile yine adından sıkça söz ettiriyor.

Sadece whitepaper dediğimiz proje “izahnamesi veya teknik dokümanı” değil revize edilen, aslında yola çıkarken hedef alınan söylemin de bambaşka bir şekilde değiştiğini görüyoruz: “Küresel, istikrarlı ve güvenli” para birimi yerine, “küresel bir ödeme sistemi yapısı” mottosu ile, yeni bir Libra karşımızda! Hem de bu defa yenilenmiş konsorsiyum üyeleriyle…

Geçtiğimiz yıl, İsviçre Zug’da 28 üye tarafından kurulan Libra Vakfı ile küresel bir kripto para çıkarmak üzere çalışmalara başlayan konsorsiyum, dünyada uluslararası ticaret ödemeleri ve rezerv para olarak en yaygın kullanılan Amerikan Dolarına karşı oluşturduğu tehdit nedeniyle başta Amerika Birleşik Devletleri’nin SPK’sı SEC, Masak’ı FinCen, Merkez Bankası FED olmak üzere tüm mali devlet kuruluşlarından ciddi bir tepki toplamıştı.

ABD Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komisyonu hemen konuyu etraflıca soruşturmaya başlanmış ve kullanıcılarının verilerini en güvenli şekilde emin ellerde koruyan! Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’i ifadeye çağırmıştı.

Regülatörlerin bu yoğun baskısı sonucu – ki bu tepkiler tabi ki sadece Amerika Birleşik Devletleri ile sınırlı kalmamış, Avrupa Merkez Bankası, G20 Finansal İstikrar Kurulu,  Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkeler tarafından da hemen sakıncalı ve risk faktörleri içeren bir proje olduğuna dair beyanlar ve uyarılar peşi sıra gelmeye başlamıştı. Projenin kurgulandığı “Blockchain” altyapısındaki “sözde merkeziyetsizliğe” ilişkin eleştiriler ve kullanıcıların bilgi güvenliğinin yanı sıra AML (kara para aklamayı önleyici tedbirler) ve KYC (müşterini tanı) uygulamaları ile ilgili yetersizlik endişeleri bu tepkilerin başlıca sebebini oluşturdu. Konsorsiyumdan ilk çözülmeler de bu baskılar sonrası peşi sıra gelmeye başladı – Önce Master ve Visa Card, sonra PayPal ve Stripe, en son da Vodafone gibi en önemli aktörler birlikten ayrıldı.

Neydi bu kadar panik dalgası yaratılmasının arkasındaki sebep?

Şimdi biraz rakamlara bakalım:

Dünya nüfusu şu anda yaklaşık 7,8 Milyar.

Konsorsiyumun kurulmasına öncülük eden şirket: Facebook (Konsorsiyumda cüzdan yazılımı yapan Calibra adlı grup kuruluşu ile yer alıyor.)

Facebook grubundaki diğer uygulamalar: WhatsApp ve Instagram

Çevremizde bu uygulamaların ne kadar sıklıkla kullanıldığını şöyle bir düşünecek olursak, en az bir tanesinin siz, aileniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, iş bağlantılarınız tarafından mutlaka kullanıldığını görebiliriz.

Benzer kültürel, demografik ve sosyoekonomik özelliklerden gelen kesimlerde bu uygulamaların kullanımı oldukça yaygın ve yüksek bir penetrasyona sahip.

Tabi bunu dünyaya genellemek çok doğru olmaz.

Yine gelin rakamlara bakalım:

Statista’nın Nisan 2020’de yayınladığı ve en son Q12020 sonuçlarını içeren anketine göre dünyada FB aylık aktif kullanıcı sayısı 2.6 Milyar kişiye ulaşmış durumda.

WhatsApp’a baktığımızda ise Şubat 2020 itibariyle kurum tarafından yapılan açıklamaya göre dünya genelinde kullanıcı sayısı 2 Milyar kişi. Burada önemli bir not : en yüksek kullanıcı adedi Hindistan’da! (Burası çok önemli 🙂 , bu konuya geri geleceğiz 🙂

Instagram’a gelince Ocak 2020 itibariyle aylık aktif İnstagram kullanıcı sayısı dünyada 1 Milyar’ı aşıyor.

Bu çerçevede Mark, Facebook uygulama ailesindeki herhangi bir uygulama sayesinde dünya genelinde toplamda 2,89 Milyar kişiye ulaşabiliyor.

Yani Dünya nüfusunun %37’sine erişim imkânı var!

Hemen iki önemli istatistiği de şuraya bırakalım:

2020 Ocak itibariyle Çin’in nüfusu 1,438 Milyon, Hindistan’ın nüfusu ise yaklaşık 1,380 Milyar.

Küresel ödeme aracından ödeme altyapısına…

Nisan 2020’ye geldiğimizde yine bir Libra rüzgârı esmeye başlıyor.

Yeni versiyon Libra’da bu defa neler görüyoruz?

Yukarıda da dediğimiz gibi artık söylem agresif bir kripto para vurgusundan tamamen dağıtık kayıt sistemi üzerine kurgulanan, regülasyonlarla, denetimlerle ve mevzuatla uyumlu bir ödeme sistemi olma yönünde.

Hatta bu konuda tüm paydaşlarla birlikte devlet yönetimleri, Merkez Bankaları ve para otoritelerini de rahatlatabilmek amacıyla KYC ve AML prosedürleri için, ilgili ülke regülasyonları ile uyumlu esnek bir yapı da vaat ediyor. Bu kapsamda hali hazırda İsviçre Finansal Piyasalar Denetleme Kurulu FinMa’ya lisans başvuru yapılmış, Almanya Federal Finansal Denetleme Otoritesi – BaFin’den de lisans başvurusu yapılacağı belirtilmiştir.

Diğer yandan yönetişimi kontrol altında tutmak ve regülatörlere denetim kolaylığı sağlayabilmek için izinli – özel Blockchain altyapısı kullanacağı belirtiliyor. Halbuki LibraV1.0’da hedef 5 yıl içinde açık Blockchain’e geçmekti.

Tabi yenilikler, ürün içeriği, regülatif ve teknik konularla sınırlı kalmıyor.

Birlik üyelerine de yeni katılımlar olduğunu görüyoruz: Ödeme sistemleri platformu Checkout.com, e-ticaret için online mağaza çözümü Shopify, Kripto varlık yönetimi aracılık hizmetleri sunan Tagomi ve sosyal yardımlaşma ve bağış altyapısı sunan Heifer International olmak üzere toplam 28 olan üye sayısını 24 adet olarak görüyoruz.

Yeni Versiyon Libra’daki En Önemli Güncellemeler

V1.0’da Libra; USD ve EUR cinsinden döviz ve devlet tahvilleri sepeti ile desteklenen küresel bir ödeme aracı olarak planlanırken V2.0’da daha çok tekli para birimlerinin “entegre edilebileceği” küresel bir değer platformu haline geliyor. Güncellenmiş teknik dokümanda açıkça USD, EUR ve GBP’den bahsedilirken, sabit para birimi sayısının zaman içinde artırılması planlanıyor. Bu istikrarlı para birimlerinin dışındaki bölgelerde kullanılmak üzere bu defa bu para birimlerini içeren çoklu döviz sepetine dayanak olarak yaratılacak Libra Coin’in (LBR) kullanımı mümkün olabiliyor.

Böylelikle V1.0’daki daha dalgalanabilir, bağımsız ve gerçeğe yakın bir kripto para özelliğinden V2.0’da Libra’yı tamamen dijital paraya evrilmiş bir enstrüman olarak görüyoruz. Bu arada Merkez Bankaları’nın çıkaracağı dijital para birimlerinin (CBDC) gelecekte Libra platformuna kolayca entegre edilebileceğinin de ayrıca bilgisi veriliyor.

Yeni eklenen bir diğer çok dikkat çekici özellik ise platform üzerinden geliştirilebilecek akıllı kontratlar. Öncelikle Libra Birliği tarafından denetlenecek bu yapının daha sonra serbest hale gelmesi bekleniyor. Böylelikle Libra üzerinden emanet ve koruma hesapları (escrow), kredilendirme uygulamalarının geliştirilmesi mümkün olabilecek.

Toparlamak gerekirse Libra hayata geçtiğinde dünya nüfusunun %37’sinin hali hazırda erişimine imkân sağlayan bir ödeme ve finansal çözüm platformu olacak. Dünya genelinde internete erişimi olabilen, ancak çeşitli sebeplerden dolayı herhangi bir finansal ürüne erişim imkânı olmayan (unbanked) 1.7 Milyar insanı da hedefleyen bir proje olduğu düşünüldüğünde Zuckerberg ve saz arkadaşlarının elinde yine de inanılmaz bir güç olacağı aşikâr.

Tam da bu noktada Hindistan’a geri dönelim. Yukarıda Hindistan ve Çin’in nüfus bilgilerini paylaşmıştık. Peki Birleşmiş Milletlerin tahminine göre gelecekte bu durum nasıl olacak diye merak ediyorsanız aşağıdaki grafikte bunun cevabını görebilirsiniz.

Yakın zamanda FB, Hindistan’ın sanayi devlerinden Reliance Industries’e bağlı telekomünikasyon ve dijital servis şirketi Jio Platforms’un %9,99 oranında hissesini 5,7 Mia ABD doları üzerinden, şirketin mevcut değerinin çok üzerinde bir değerleme ile satın aldı.

Özellikle Çin pazarından dışlanmış olması ve WhatsApp’ın Hindistan’da en yaygın kullanılan mesaj uygulaması olması, bu uygulama üzerine geliştirilecek bir cüzdan ve ödeme altyapısının Facebook’a o bölgede oldukça büyük bir avantaj sağlayacağı aşikâr. Ayrıca dünya genelinde banka hesabı olmayan nüfusa erişim için de en uygun aday bölgelerden biri.

Diğer yandan FB bu hamlesi ile, Hindistan’ın dijital hizmetler pazarındaki Alibaba ve ByteDance gibi Çin kaynaklı yatırımların da önüne ciddi bir rakip olarak kendini konumlandırıyor.

Uzun lafın kısası bu kadar geniş bir erişim ve kitlenin adaptasyonunu sağlayabilecek bir kripto para yapılanmasına otoritelerin nasıl direnç gösterdiğini ve baskı ile geri püskürttüğünü gördük, kaldı ki Libra V1.0’ın gerçek anlamıyla bir kripto para olarak kurgulanmamış olmasına rağmen (belirli bir grup tarafından kontrol edilen, bilgi güvenliği konusunda geçmişi çok da parlak olmayan bir grubun çıkaracağı, merkeziyetsizliği tartışılacak bir altyapı olması itibariyle) geçtiğimiz dönemdeki gelişmeleri birlikte gördük.

İleride çok fonksiyonlu bir süper uygulama olarak karşımıza çıkacak olan Libra’nın sahip olacağı egemenliğin sınırlarını hep birlikte tecrübe ederek göreceğiz, o da proje tamamlanabilirse…

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Ebru Güven

Ebru Güven, Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun olduktan sonra profesyonel bankacılık kariyerine 1997 yılında başlamış ve 2018 Mayıs ayına kadar Türkiye'nin saygın bankalarında, ağırlıklı kurumsal bankacılık olmak üzere genel müdürlük ve şubelerde çeşitli görevlerde bulunmuştur.
https://www.btchaber.com





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala